edebiyat--okulu - şiirde yapı
   
  ÖZGE GÜL
  Ana Sayfa
  İletişim
  şiirler
  sizden gelenler
  konu anlatımları
  => sıfatlar
  => yazım kuralları
  => fiiller
  => edebi sanatlar
  => şiirde yapı
  => kafiye
  => edebiyattaki gerçeklik
  => metin
  => dilin kullanımı
  => şiir inceleme yöntemleri
  => Melamilik (Tasavvuf)
  => DİVAN EDEBİYATINDA DÜZYAZI
  => türk edebiyat dönemleri
  => söz sanatları
  => DÜZYAZI TÜRLERİ
  => yazı türleri
  testler
  eğlence
  yazı türlerine örnekler
  bilgi köşesi

şiirde yapı
şiirde yapıyı oluşturan bir takım unsurlar vardır
bu unsurlar şunlardır
1 nazım birimi(şiir)
bir manzumede  anlam bütünlüğünü taşıyan en küçük parçadır
nazım birimi en az 2 mısra olmak üzere 3 4 5 veya daha fazla mısradan oluşabilir
nazım birimi bulunurken şiirin mısra sayısı hesaplanır
2 mısra
şiirin her bir satırına verilen isimdir
dize diyede adlandırılır
bağzı mısralar dilbilgisi açısından
tamamlanmış bir cümle niteliğindedir
mısra-berceste
kılasik türk edebiyatında yani divan edebiyatında
şiirin içerisinde bulunan anlam ve yapı bakımından en güzelm ısraya verilen isimdir
3 beğit
Anlam bakımından birbirine bağlı 2 dizeden oluşmuş şiir parçasıdır
Kılasik türk edebiyatında en çok kullanılan nazım birimidir
4 kıta
Kılasik türk edebiyatında 4 mısradan oluşan
Nazım şeklidir
Halk edebiyatındaki karşılığı ise  4lüktür
Milli edebiyat döneminde kıta 4lük anlamında kullanılmaya başlanmıştır
5 bent
Bir manzumeyi meydana getiren bölümlerin her biridir
Bentin mısra sayısı belli değildir
Şiirde tema
Tema tem
Şiirde dile getirilen duygu düşünce ve hayale tem yada tema denir
Temanın özellikleri
1 şiirde yapı ile tema bir bütündür
Çünkü şiirde yapı mısralardaki ses ve anlam kaynaşmasıdır
2 şiirde tema ile yapı birbirinden ayrılmaz
Yapıyı oluşturan birimlerin anlamındaki kesişmiş olan nokta
Temayı ele verir
3 temanın varlığı metindeki birimlerle vardır
Onlar la somutlaşır
Bir metindeki tema sınırlandırılıp somutlaştırılırsa
Konu adını alır
4 tema yalnızca şiirde değil müzikte resimde ve diğer sanatlardada bulunan
Soyut bir kavramdır
Şiirde gerçeklik ve anlam
1 şiirdeki gerçeklik bilimdeki tarihteki ve günlük hayattaki gerçeklikten oldukça farklıdır
2 şairler herkes gibi yaşadığı dönemdeki günlük ve bilimsel gerçeklikle iç içedir
Ama onun görevi üst düzeyde bir gerçeklik kurmaktır
Bu gerçekliği kurabilmesi içinde iyi bir dikkate ve sezgiye bilinç altı zenginliğine algılama ve yorumlama yeteneğine hayal ve ifade gücüne ihtiyaç duyar
Ses ve imge şiirsel gerçeğin ifade araçlarıdır
Şiirde ön planda olduğu için kelimeler gerçek anlamının dışında farklı anlamlar çağrıştırır
Şiir dili çağrışıma açıktır
5 düz yazıda kelimeler gerçek anlamıyla kullanılır
Şiirde ise yan anlamları kullanılanarak çağrışımlar oluşturulur
6 şair şirinin her okunuşunda farklı duygular uyandırmasını ister
Bunun içinde kelimelere yeni anlamlar yükler ama bu anlamlar okuyucu bu anlamı hissedersö zlüklerde yoktur
7 şair yaşanan gerçekliği yorumlayara değiştirir şiirde kullandıkları temalar hayatta olan temalardır amamgeye dönüştürerek kurmaca bir dünya
Şiir ve gelenek
Türk edebiyatında gelenek
Her dönemin kendine özgü bir zevk anlayışı kabulü ve zihniyeti vardır
Bu dönemlerin değişmesiyle edebiyatta gelenekler ortaya çıkmıştır
Her eser yazıldığı dönemin geleneğini yansıtır
Bir eserin geleneğini dönemini belirlemek için
Uyarı
Metnin dilini temasına anlatımına ve yapısına bakmak gerekir
Türk edebiyatındaki gelenekler şunlardır
1 islamiyetin kabulünden önceki türkedebiyatı gelenği
İslamiyetten önceki türk edebiyatı gelenği 2 kısımda incelenir
a ,, sözlü dönem türk edebiyatı geleneği
4 şiirlerde yalın bir dil kullanılmıştır
5 şiirlerde nazım birimi 4lüktür
En çok yarım uyak kullanılmıştır
6 -Şiir dille iç içedir
Şiirler kopuz eşliğindedir
Şiirler şölen sığır ve yuv denilen törenlerle söylenmiştir
     8 sözlü dönemin başlıca edebiyat dönemi
Koşuklar sagular destanlar ve sallardır
Koşuk
Genellikle yiğitlik kahramanlık aşk ve doğa sevgisini işleyen şiirlerdir
Nazıl birimi 4lüktür ölçüsü hece ölçüsüdür genellikle yarım kafiye kullanılır
Sığır ve şölen törenlerinde söylenir
İlk koşuk örneklerine kaşkarlı mahmutun divanıligati türkinde rastlanmıştır
Koşukların halk edebiyatındaki karşılığı koşma veya koçaklamadır
Divan edebiyatındaki karşılığı gazel veya kasidedir
Sagu
Yu törenlerinde okunan yaz şiirleridir
Hece ölçüsüyle yazılır nazım birimi 4lüktür
Genellikle yarım kafiye kullanılmıştır
Halk edebiyatındaki karşılığı ağıttır
Divan edebiyatındaki karşılığı mersiyedir
Destan
Tarihleri açık seçik bilinmediği dönemlerde milletlerin başından geçen ve daha sonraki dönemlerdede etkili olan
Savaş zafer yenilgi göç kıtlık ve daha başka olayları milli kahramanlık biçiminde anlatan uzun şiirlere denir
Yazılı türk edebiyatı geleneği
Yazılı türk edebiyatı 8inci yüzyılda başlamıştır
Ve 10uncu yüzyıldada sona ermiştir
Göktürk yazısı 4ü sesli 38 harften meydana gelmiştir
Göktürkçede  harfler birleşmez
Sözcükler üst üste 2 nokta ile ayrılmıştır
Sağdan sola doru  yazılan yazıdır
Orhun yazıtlarındaki dil işlenmiş birdildirbuna bakıldığında Göktürkçenin eski çağlarda kullanıldığı söylenilebilir
Not yeni sey yazıtlarındada Göktürk alfabesi kullanılmıştır
Özellikleri
1 ebedi ürünler Göktürkçe ve Uygurca yazılmıştır
2 hem halk diline dayalı bir anlatım yapılmıştır
Hemde sanatlı bir söylev diliyle eserler verilmiştir
Tonyukuk anıtı sade bir dille yazılmıştır
Kültegin ve bilge kağan anıtı ise şiirsel bir dille yazılmıştır
Göktürkçe metinlerde yabancı etkiler yoktur
Uygurca metinlerde yabancı etki vardır
Not bu dönemin en önemli eseri Göktürk yazıtlarıdır
2
Geçiş dönemi türk edebiyatı geleneği
1 bu dönem 9uncu yüzyılın ortalarında başlar 12inci yüzyılın başlarına kadar devam eder
2 bu dönemde 4 büyük eser yazılmıştır
Bu eserler şunlardır
 kıtatgubilik yazaru Yusuf hashacip
Atabitülhakayık yazarı edip Ahmet yükleki
Divanıhikmet yazarı hoca Ahmet yesevi
Divanı lugatittürk kaşkarlı mahmet
Not divanı nigatü türk haric diğer 3 eser dini içeriklidir
Bu eserlerin amacı insanlara yeni dini benimsetmek ve sevdirmektir
Bu yüzdende ahlak ve öğüt kitabı kabul edilir
Didaktik eserlerdir
Bu eserlerde Arapçanın ve Farsçanın etkisi vardır
3 islamı dönem türk edebiyatı geleneği
2 grupta incelenir
A divanedebiyatı
Nazım şekilleri
Özellikleri
Nazım birimi genellikle beğittir
Ne yanar kimse bana Ateşi dilden özge
Ne açar kimse kapımBadıl sabadan gayrı  Nazım ölçüsü aruz ölçüsü
3 dili Osmanlı Türkçesidir
Osmanlıca bir sanat dilidir
Şiir dilidir
Daha güzel şiirler yazabilmek için oluşturulmuş
Yapay bir dil dir
Konuşma dili değildir
Şiirlerde tam ve zengin kafiye kullanılır
Şiirlerin konuyu içeren başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine göre adlandırılır
Divan edebiyatı kraşe bir edebiyattır
Kreşe kesin bir kuralları olan ve değişmezdemektir
Anlatılan şey değil anlatış biçimi ön plandadır
( ne söylediğim önemli değil nasıl söylediğim önemli)
Divan edebiyatı soyuk biredebiyattır
İnsan ve doğa gerçekte olduğundan farklı ele alınmıştır
Sanatlara bolca yer berilmiş sanat yapma amaç durumuna gelmiştir
Başlangıçta rap ve iran edebiyatının etkisindedir
Daha sonar özgün bir hale gelmiştir
15inci yüzyıldan sonra
nazım ön plandadir nesre az önem verilmiştir
nesir alanında  teskireler (günümüzdeki biyografinin karşılığıdır)
münçeatlar (mektup)
tarihler dini metinler ve nasiyat nameler yazılmıştır
uyarı
bu yazıların hepsinde sanat yapma ön plandadır
13üncü yüzyılda gelişmeye başlamış
16ıncı ve 17inci yüzyılda en parlak dönemini yaşamıştır
19uncu yüzyılın sonlarında sona ermiştir
Divan edebiyatı nazım şekilleri
1 gazel:
Gazellerin konusu aşk güzellik kadın ve içkidir
Beğit sayısı en az 5 en çok 9dur
3 gazelin ilk beğiti mutlaka kendi arasında kafiyelidir
4 gazelin ilk meğitine matla denir
Sson beğitine matka denir
5 bir gazelin en güzel beğitine beytül gazel denir
6 şairin mahlasının (takma ismi)
Bulunduğu beğite mahlas beğiti denir
Nazım birimi beğittir
8 vezni aruz veznidir
Mesnevilerin konuları aşk din tasavvuf ahlak savaş ve kahramanlık ve bir şehrin güzellikleridir
Olaylar bazen mizah şeklinde anlatılabilir
 Mesneviler 10 bölümden oluşur
Aynı şair tarafından yazılmış 5 mesneviye hamse adı verilir
En ünlü hamse sahipleri ali şir nevai
Taşcılalı yahya
Nevi zade ataidir
Kıta
Yanlızca 2 beğitten meydana gelen bir türdür
1inci beğitin 2inci mısrası ile 2inci beğitin 2inci mısrası kendi arasında kafiyelidir
Her konuda kıta yazılabilir
Müstezat
1 gazelin bir çeşitidir
2 uzun beğitlere kısa bir mısta eklenerek yapılır
Bu kısa mısraya ziyade adı verilir
Bentlerle kurulan nazım biçimleri
1 rübai
2 tuyu
3 muratba
4 şarkı
3  ve4 genellikle 4lük ile yazılır
5 terkibibent tercihibent
Divan edebiyatındaki diğer nazım türleri
1 tevhit ve münacat
2 naat
3 mersiye
4 methiye
5 hicviye
6 fahriye
Halk edebiyatı geleneği
Halk edebiyatı halk arasında yetişen kimselerin islamiyetten önceki edebiyat geleneğini
Sürdürerek meydana getirdikleri sözlü  edebiyattır
Bu edebiyat halk arasında bu güne kadar sürüp gelmiştir
Dil halk arasında kullanılan konuşma dilidir
Bu edebiyatın diline islam dinin etkisiyle bir takım yabancı sözcükler  girmiştir
Özellikle 16ıncı yüzyıldan sonra artmalar görünmüştür
Halk edebiyatı kendi arasında 2 ye ayrılır
1 anonim halk edebiyatı
A , söyleyeni belli olmayan edebiyattır
2 bu edebiyatta kullanılan en yaygın şiir türleri
Mani , ninni , ve destandır
Anlatmaya dayalı ebedi metinler ise ( olay)
Masal , halk hikayesi , meddah hikayesi , karagöz , orta oyun , destan ve benzeri
2 sanatçısı belli halk edebiyatı
Kim tarafından söylendiği bilinen edebiyattır
Buda kendi arasında 2 ye ayrılır
A , aşık edebiyatı
1 din dışı konuları işleyen edebiyattır
2 şiir söyleyen kişilere saz şairi yada aşık adı verilir
Şiirler bağlama eşliğinde söylenir
3 bu edebiyatı kasabalarda şehirlerde ve yeniçeri ocaklarında gelişmiştir
Bu edebiyatta en çok yazılan şiir türü koşma ve koşma türleridir
Tasavvuf halk edebiyatı
1 tasavvuf konusu din konularını işleyen edebiyattır
2 tekkelerde gelişen edebiyattır
Dinsel eğtim yapılan ortamlarda
Halk edebiyatındaki en yaygın şiir türleri
A ,  koşma
Halk şiirinin en yaygın nazım şekillerindendir
Hece ölçüsünün 11li kalıbıyla yazılır durakları
6 artı 5 veya 4 artı 4 artı 3dür
İlk 4lüğün birinci ve 3üncü genellikle bağımsız bazen kafiyeli olabilir
Ama 2inci ve 4üncü mısralar mutlaka kendi arasında kafiyelidir
Sonraki 4lüklerin ilk 3 mısrası kendi arasında kafiyeli son mısraları 1inci 4lüğün 2inci ve 4üncü mısrasıyla kafiyelidir
Koşmlalarda genellikle aşk ve tabiyat güzellikleri anlatılır
Tabiyat güzelliklerini ve insan güzelliklerini anlatan koşmalara güzelleme
Bir kişiyi öğen koşmalara koçaklama
Bir kişiyi eleştiren koşmalara taşlama
Ölen kişinin arkasından yazılan koşmalara ağıt denir
Koşmalar sosyal içerikli şiirlerdir
 2 destan
Koşmaya benzer halk edebiyatının en uzun türüdr
Destanlar bir milleti derinden sarsan tarihi olayları savaşları kahramanlıkları doğal afetleri hastalıkları ve toplum hayatındaki aksıyan yönleri yanlışları anlatır
Destanlar tarih ve sosyoloji bilimi için önemli bir belge niteliği taşır
3 semai
Koşma şeklinde yazılır
Koşmadan farkı hece ölçüsünün 8li kalıbıyla yazılır
Makamı ve bestesi koşmadan farklıdır
4 varsağı
Şekil ve ölçü bakımında semai gibidir
Aradaki fark makam farkıdır
Varsak Türklerinin kullandığı bir türdür
Varsalların ilk 4lüğünden
Hey ,behey , bire
Gibi çağarma edatları bulunur
Erkekçe bir söyleşi vardır
4 türkü
Halk edebiyatında en çok duyulan türdür
Şekil yönünden koşmaya benzer
Aradaki fark 4lüklerden sonra 1 yada 2 mısra bulunur
Bu mısralar her 4lükten sonra aynen yazılır
Türkü ile şarkı günümüzde birbirine karıştırılır
Şarkı divan edebiyatına aittir nazım birimi 4lüktür
Ölçüsü aruz ölçüsüdür
Türküler anonimdir
Türkülere yörelerine göre makamlarına göre ve konularına göre isim verilir
Not türkülerde günlük olayları efeler ve eşkiyalar anlatılır 1konu hakkında türkü söylemeye türkü yakmak denir
Mani
 7i kalıpla yazılan tek 4lükten meydana gelen türdür
Manilerin ilk 2 mısrası doldurma mısradır
Bu mısraların tek amacı ahenk i yakalamaktır
Asıl verilmek istenen 4üncü ve 3üncü mısradadır
Manilerde en çok kullanılan kafiye cinaslı kafiyedir
Örnek
Dünyasına dünyasına
Aldanma dünyasına
Dünya benim diyenin
Dün gittik dün yasına
Şiirde yorum
1 şiir metnini incelemek ve yorumlamak için
 onu oluşturan mısraların ve kelimeleri anlamı üzerinde durulması gerekir
2 her okuyucuşiir metnini kendi birikimlerine kişisel özelliklerine kültürüne zevkine ve hayal gücüne göre anlamdırır
Buna şiirde yorum denir
Bir şiiri yorumlayabilmek için şiirin yapısal özelliklerine diline üslubuna ve temasına
 şiirin yazıldığı dönemin zihniyetine bakmak gerekir
metin ve şair
sanatçı ile yazdığı eser arasında sıkı bir bağ vardır
her eser şarinin şahsiyetini piskolojisini hayatını yansıtır
2 , her şairde yazdığı şiire bilgisini , kültürünü , bir geleneğe bağlıysa gelenek özelliklerini ve
Dönemin edebi zevkini zihniyetini yansıtır
Sanatçı kendi yaşamını eserine aktarırkenolayları ve durumları edebiyata ve sanata konu olabilecek duruma getirir
Yani kurgular
 Not
Anlatmaya dayalı ebedi metinler destan ve masal ile başlamış
Romana kadar devam eden bir çizgi devam etmiştir
  Masal destan halk hikayesi medevi geleneksel edebiyat
Hikaye roman modern edebiyat
 A, Metin ve zihniyet
1 anlatmaya dayalı ebedi metinlerde yazıldığı dönemin sosyal ekonomik kültürel ve siyasi ortamını yansıtır
Çünkü her sanat eseri doğrudan yada dolayları olarak yazıldığı dönemin özelliklerini taşır
2 örneğin Tanzimat dönemi eserleri Osmanlının batı medeniyetine yönelmesini ve bu yönelme meydana gelirken oluşan yanlış batılılaşmayıda anlatır
3 yanlış batılılaşmayı anlatan en iyi romanlar
Namık kemal intibah
recai zade Mahmut Ekremaraba sevdası
b , metin ve yapı
anlatmaya  ebedi metinlerde yapı kişi zaman mekan olay örgüsüve temanın belli bir düzenlebir araya gelmesiyle oluşur
olay her hangi bir ilgi nedeniyle bir arada bulunan yada birbirleriyle ilgilenmek zorunda kalan kişilerden en az 2kişinin etkileşimine olay denir

olay örgüsü
eserdeki kahramanların kişiliklerinin düşüncelerinin gelişmesi için değişmesi için bir takım olayların bir sistem içerisinde oluşmasıdır
not olay örgüsü metnin bütün unsurlarını içine alır
olaylar neden sonuç ilişkisine göre birbiri ardınca sıralanır
kişi
ebedi metinlerde olayları yaşayan kahramanlara kişi denirkişiler sadece insan değildir
hayvanlar eşyalar bitkiler ve soyut varlıklarda olabilir
ebedi metinlerde kahramanlar tip ve karakter olamak üzere 2 ye ayrılır
tip
olay metinlerinde belli bir sınıfı zümreyi belli bir dönemi
ve bu dönemdeki insanların belirgin özellikleriyle temsil eden kişileridr 
örneğin bir romandaki uşak kaynana bakkal ve Tanzimat romanlarındaki
züppe tipi buna en güzel örnektir
karakter
olay metinlerinde kendini sürekli yenileyen yeniden kuran ve değişebilen kahramanlardır
tip ulusal özellik taşır ama karakter evrenseldir insan değişik özelliklerini gösterir
örneğin cimri olmak hırslı olmak çalışkan olmak gibi
zaman
edebi metinlerdeolayların geçdiği ve başlangıç ve sonuç sonu olan evredir
zaman yazarın amacına göre şekillenir bağzı yerde hızlanır bağzı yerde yavaşlar
bu metinlerde 2 türlü zamanla karşılaşırız
gerçek zaman
kozmik zaman
gerçek zaman olay metinlerinde kahramanların içinde bulunduğu şimdiki zamandır
kozmik zaman
romanlardaki kişilerin geçmişini hatırlaması üzerine geçmişten içinde bulundukları ana kadar geçen zamandır
mekan
olayın geçtiği çevredir seçilen mekanlar kahramanların toplumsal kültürel ekonomik hatta piskolojik kimliği ile uyumludur
bundan dolayıda mekanlar kahramana uygun olarak seçilir
tema
 1anlatmaya bağlı ebedi metinlerde asıl anlatılmak istenen olay eserin temasını yani konusunu oluşturur
2olay örgüsünü meydana getiren parçalar arasındaki etkileşimden hareketlemetnin teması bulunur
3 her metnin temasıyazıldığı dönemin zihniyetini taşır
Örneğin tanzimatla başlayan doğu batı çatışması ve kuşak çatışması cumhiriyet dönemindede devam etmiştir ve bu temalardan hareketle
FATİH HARBİYE
YAPRAK DÖKÜMÜ
KİRALIK KONAK
SİNEKLİ BAKKAL adlı romanlar yazılmıştır
Dil ve anlatım
 bir duyguyu bir düşünceyi bir konuyusöz veya yazıyla bildirmeye anlatım denir
2 ebedi metinlerde okura olayları anlatan kişiye anlatıcı denir
3 yazar ve okur gerçek kişidir
Anlatıcı ise soyuttur
Çünkü kurgunun bir parçasıdır
4 anlatmaya bağlı ebedi metinlerde özellikle roman ve hikayede anlatıcı birinci tekil şahıs ben yada üçüncü tekil şahıs o olur
Üçüncü tekil kişi olayları farklı bakış açısıyla anlatır bir metne kim anlatıyor sorusu sorulduğu zamankim bakıyor sorusu sorulduğu zaman anlatıcı bakış açısı bulunur
3 çeşit bakış açısı vardır
1 hakim bakış açısı , ilahi bakış açısı
Anlatıcı kendisinden ben diye bassetmez üçüncü tekil kişi o yu kullanır her zaman her yerdedir
Sanki tüm güçlere sahiptir kişilerle ilgili her şeyi düşüncelerini hayallerini niyetlerini bilir sezer aynı zamanda kahramanların geçmişlerini ve geleceklerinide bilir
2 gözlemci bakış açısı
Anlatıcı olayların dışındadırancak ve ancak gördüğü ve duyduğunu anlatabilirolayları bir kamera sessizliğinde kaydetmiş gibidir
Kahramanlar hakkında yorum yapmaz olaylar nesnel bir şekilde anlatılır
3 kahraman bakış açısı
Anlatıcıkahramanlardan birinin kimliğine bürünmüştür
Kişinin yani kahramanın düşündüğünü hissetdiğini veyaptığı şeyleri anlatır
Okuyucu her şeyi onun gözüyle görür onun düşünce ve heycanlarını paylaşır onun kadar bilir
Örnek
Her zaman yaptığım gibi bahçedeki ağacın altına gittim
Ağaca yaslanarak kitap okumaya başladım
Birinci tekil kişi
Kahraman bakış açısı
Örnek
Bu günde bahçedeki ağacın altına gitti
Her zaman olduğu gibi
Ağaca yaslanıp kitap okumaya başladı
Üçüncü tekil şahıs
Gözlemci bakış açısı
Örnek
Eve yine yalnız gidiyordu
Karanlık sokakta
Karşısına 3 kişi çıktı
Tedirgin oldu birden bir korku yayıldı içine zihnine bir soru takıldı
ya bana bir zarar verilerse
3üncü tekil
Hakim bakış açısı
Anlatmaya dayalı edebi metin örnekleri
1 masal
Olağan üstü olayların olağan üstü kahramanlar aracılığı ile anlatıldığı zaman ve mekan kavramları ile sınırlı olmayan sözlü anlatım türüdür
Masallar halk arasında anlatılan daha sonra bir yazar tarafından yazıya geçirilmiş düz yazı şeklinde oluşturulmuş anonim bir türdür
Zaman ve olaylar çok hızlı ilerler
Olaylar ve kahramanlar tamamen hayal ürünüdür
Kahramanlar insan üstü özellikler taşır ve tek boyutludur
Yani iyiler hep iyi kötüler hep kötüdür
Masalların sonunda iyiler daima ödüllendirilir kötüler ise cezalandırılır
Masallarda sembolize örnekler vardır
Örnek
Kel oğlan
1 zekanın senbolüdür
2 şansında sembolüdür
Üvey anne
1 kötü lüğün sembolü
Üvey kız kardeş
1 kötü
2 kıskançlık
Tilki
Kurnaz
Vezir
Çıkarcı
kahramanları insan , hayvan, bitki ,
Alet , eşya , dev , cin , peri ve düşünceler olabilir
( iyilik , kötülük)
Masallarda anlatıcı vardır ve önemlidir bu anlatıcı halkın dilini kullanır
Masallarda uzun betimlemeler ve piskolojik tahliller yoktur tek bir olaydan meydana gelir bunun içinde diğer türlere göre kısadır
Masal 3 kısma ayrılır
1 döşeme
Masalın başlangıç bölümüdür konuyla ilgisi olmayan
Kalıplaşmış  sözler vardır
Örneğin
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde …
2 asıl masal
Masalın asıl olaylarının anlatıldığı kısımdır
Giriş gelişme sonuç bölümü buradadır
3 dilek
Her zaman olduğu gibi yine bir tekerleme ile bitirilir buradaki tekerleme döşemedeki kadar uzun değildir anlatıcı bir dilek le masalı bitirir
Türk masalları 19uncu yüzyılda yazıya geçirilmiştir
En eski masal kitabımız
Billur köşk dür
Cumhuriyet dönemindede , petev nail boratov , Tahir alangu
Ziya Gökalp , eflatun cengüney
Masal üzerine önemli çalışmalar yapmışlardır
Masallar halk masalları ve sanat masalları olmak üzere ikiye ayrılır
Halk masallarına benzetilerek daha sonra yazılan masallar vardır bu masallara
Yapa masal denir
Örneğin
Danimarkalı yazar ,  andarsen , Fransız yazar , lafonten
Bu tür masallarıyla tanınır
Dünya edebiyatındaki en eski masallar
Bimbir gece masalları , kel oğlan gibi
Uyarı
Masallar ve destanlar birbirlerine çok yakındır
Masallar tamamen hayal ürünüdür destanlar ise toplumların tarihlerinde yaşadıkları çok önemli ve iz bırakan olayları abartılı bir şekilde anlatır
Masal evrenseldir
Destan ulusaldır
destanlar manzum şeklindede olabilir
masal ve hikayede birbirine çok yakındır ama hikayede olan üstülükler yoktur
anlatımı masala benzemez

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol